EEG (Elektroensefalografi), beyin fonksiyonlarını ve elektriksel aktivitelerini değerlendiren önemli bir tanı yöntemidir. Özellikle nörolojik hastalıkların teşhisinde yaygın olarak kullanılan EEG, beyin dalgalarını ölçerek hastalıkların tanısına katkı sağlar. Uzm. Dr. Anıl Gürkan, İstanbul’da bulunan muayenehanesinde hastalarının EEG ile nörolojik durumlarını değerlendirmekte ve uygun tedavi yöntemlerini planlamaktadır.

EEG Nedir?

EEG, beynin elektriksel aktivitelerini ölçen bir testtir. Beyin hücreleri, birbirleriyle iletişim kurarken elektriksel sinyaller üretirler ve EEG cihazı bu sinyalleri tespit eder. Bu sayede beyindeki anormal aktiviteler, epileptik nöbetler veya diğer nörolojik bozukluklar gibi sorunlar tespit edilebilir. EEG çekimi sırasında kafa derisine yerleştirilen elektrotlar, beyin dalgalarını kaydeder ve bu kayıtlar analiz edilerek tanı konulur.

EEG Çekimi Neden Yapılır?

EEG, birçok nörolojik rahatsızlığın tanı ve takibinde önemli bir rol oynar. Özellikle şu durumlarda EEG çekimi önerilir:

  • Epilepsi ve Nöbetlerin Teşhisi: Epilepsi, ani ve tekrarlayan nöbetlerle karakterize bir rahatsızlıktır. EEG, epileptik aktiviteleri tespit etmek için en etkili yöntemlerden biridir. Nöbet sırasında ve sonrasında beyin dalgalarının nasıl değiştiğini gösterir.
  • Bilinç Kaybı ve Bayılmalar: Bilinç kaybı, bayılma ya da anormal davranış değişiklikleri yaşayan hastalarda EEG, beyin aktivitesini izleyerek bu durumların altında yatan nedenleri anlamaya yardımcı olur.
  • Uyku Bozuklukları: Uyku apnesi, narkolepsi gibi uyku bozukluklarının teşhisinde EEG kullanılabilir. Bu tür durumlarda, uyku sırasında beyin aktiviteleri incelenir ve sorunun kaynağı belirlenir.
  • Demans ve Alzheimer Gibi Nörodejeneratif Hastalıklar: Demans ve Alzheimer gibi hastalıklarda, beyin dalgalarındaki değişimler EEG ile tespit edilebilir. Bu hastalıkların erken tanısında EEG önemli bir araçtır.

EEG Çekimi Nasıl Yapılır?

EEG çekimi, hasta için oldukça konforlu ve güvenli bir süreçtir. EEG testi sırasında aşağıdaki adımlar takip edilir:

  1. EEG çekimi öncesinde, hastanın saçları temiz olmalıdır. Test günü saç spreyi, jöle veya krem gibi ürünler kullanılmamalıdır.
  2. Kafa derisine yerleştirilen küçük elektrotlar ile beyin aktiviteleri kaydedilir. Bu elektrotlar, ağrı veya rahatsızlık vermez ve sinir sistemi üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
  3. Test sırasında hasta bir sandalyede veya sedyede dinlenir. EEG çekimi sırasında gözler kapalı olabilir ve hasta sakin kalmalıdır. Test genellikle 30 dakika ile 1 saat arasında sürer.
  4. Bazı durumlarda, hastaya ışık uyaranları veya nefes egzersizleri yaptırılabilir. Bu uyaranlar, beyindeki anormal aktivitelerin tespit edilmesini kolaylaştırır.

EEG Sonuçları ve Tanı Süreci

EEG sonuçları, beynin elektriksel aktivitelerini grafik olarak gösterir. Bu grafiklerdeki dalgalanmalar analiz edilerek beyin aktivitesindeki normal ve anormal durumlar belirlenir. Uzm. Dr. Anıl Gürkan, EEG sonuçlarını detaylı bir şekilde değerlendirerek hastalığın teşhisini koyar ve uygun tedavi planını oluşturur. EEG sayesinde epilepsi, demans, uyku bozuklukları gibi nörolojik rahatsızlıkların tanısı hızlı ve güvenilir bir şekilde konulabilir.

EEG Çekiminin Yan Etkileri Var mı?

EEG, non-invaziv bir yöntem olup, hastalar için herhangi bir risk taşımaz. Elektrotlar beyne zarar vermez veya elektriksel uyarı göndermez. Sadece beyin dalgalarını kaydeder, dolayısıyla yan etkisi yoktur ve hastalar için tamamen güvenlidir.

EEG’nin Önemi

EEG, nörolojik hastalıkların tanısında son derece önemli bir araçtır. Beyin aktivitelerindeki anormallikleri tespit eden bu yöntem, doktorlara hastalığın kaynağını anlamada büyük bir yardımcı olur. Epilepsi, demans, uyku apnesi ve benzeri rahatsızlıkların tanısında EEG önemli bir rol oynar.

EEG hakkında daha fazla bilgi almak veya uyku ve nörolojik hastalıklar konusunda detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Tags:

One response

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir